İŞ YERİNDE İSNAT VE İFTİRAYA UĞRAYAN MEMUR NASIL KORUNUR?
Devlet
memurlarının, görevleri nedeniyle veya görevleri sırasında çeşitli
şekillerde iftiraya, haksız ihbar ve şikayetlere uğradıkları durumlarla
da karşılaşılabilmektedir.
Kamu görev ve hizmetlerinin yerine
getirilmesinde Devlet memurlarının uydurma bir suç isnadına ve iftiraya
uğraması halleriyle ilgili olarak Anayasa ve kanunlarda çeşitli
düzenlemeler yapılmış olup, iftiraya uğradığı anlaşılan memurun
korunması için idareye çeşitli görevler de vermiştir.
İsnat ve iftiraya karşı memurun korunmasını öngören düzenlemeler
1982 Anayasasının 39 uncu maddesinde
“Kamu görev ve hizmetinde bulunanlara karşı, bu görev ve hizmetin
yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılan isnatlardan dolayı açılan
hakaret davalarında, sanık, isnadın doğruluğunu ispat hakkına sahiptir…”
denilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 25 inci maddesinde “Devlet memurları hakkındaki ihbar ve
şikayetler, garaz veya mücerret hakaret için, uydurma bir suç isnadı
suretiyle yapıldığı ve soruşturma veya yargılamanın tabi olduğu kanuni
işlem sonucunda bu isnat sabit olmadığı takdirde, merkezde bu memurun en
büyük amiri, illerde valiler, isnatta bulunanlar hakkında kamu davası
açılmasını Cumhuriyet Savcılığından isterler.” hükmüne yer verilmiştir.
4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu
Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun 15 inci maddesinde
“Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkındaki ihbar ve şikayetlerin
ihbar veya şikayet edileni mağdur etmek amacıyla ve uydurma bir suç
isnadı suretiyle yapıldığı hazırlık soruşturması sonucunda anlaşılır
veya yargılama sonucunda sabit olursa haksız isnatta bulunanlar hakkında
yetkili ve görevli Cumhuriyet başsavcılığınca re'sen soruşturmaya
geçilir.
Memurlar ve diğer kamu
görevlilerinin yukarıdaki fıkrada belirtilen durumlarda kamu davası
açılması için Cumhuriyet başsavcılığına başvurma ve haksız isnatta
bulunanlar hakkında genel hükümlere göre tazminat davası açma hakları
saklıdır.” şeklinde bir düzenleme yer almıştır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 127
nci maddesinde “İsnat edilen ve suç oluşturan fiilin ispat edilmiş
olması hâlinde kişiye ceza verilmez. Bu suç nedeniyle hakaret edilen
hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı verilmesi hâlinde, isnat
ispatlanmış sayılır. Bunun dışındaki hâllerde isnadın ispat isteminin
kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında
kamu yararı bulunmasına veya şikâyetçinin ispata razı olmasına
bağlıdır.” denilmiştir.
İsnat ve iftiraya uğrayan memurun korunması
Yukarıda belirtilen düzenlemelere
göre, memura iftira ile suç isnadında bulunulduğunun ortaya çıkması
halinde, memur isnat ve iftirada bulunanlardan tazminat talep
edebileceği gibi, ilgililer hakkında soruşturma da açılmasını
isteyebilecektir.
Ayrıca, görevi nedeniyle isnat ve
iftiraya uğramış olan memurun merkezde en büyük amiri, ilde ise vali
tarafından, isnat ve iftirada bulunanlar hakkında kamu davası açılmasını
Cumhuriyet Savcılığından istemeleri gerekir.
Öte yandan, isnat ve iftiranın 4483
sayılı Kanun kapsamına girmesi durumunda Cumhuriyet başsavcılığı
kendiliğinden ilgililer hakkında soruşturma başlatması gerekecektir.
İsnat ve iftiraya karşı korunmayan memurun yapabilecekleri
Kamu görev ve hizmetlerinin yerine
getirirken isnat ve iftiraya uğrayan memurun korunması konusunda idareye
verilmiş olan görevin idare tarafından kendiliğinden yerine getirilmesi
gerekir. Asılsız suç isnadına veya iftiraya uğradığı anlaşılan memuru
korumayan idarenin hizmet kusuru işlediği gerekçesiyle cezai yaptırıma
çarptırılması da mümkündür.
Öte yandan, isnat ve iftiraya
uğrayan memurun korunması için kurumunun gerekli işlem ve eylemleri
yapmaması durumunda, memur kurumu aleyhine tazminat davası da açabilir.
Ayrıca, konuya ilişkin açılan
çeşitli davalarda idari yargı yerlerinin, memurun isnat ve iftiraya
karşı korunması gerektiğinden hareketle, koruma konusunda gerekli
işlemleri yapmayan kurumlar aleyhinde Kararlar verdiği görülmektedir.
Örneğin;
-Danıştay Beşinci Dairesi,
hakkındaki suçlamaların doğru olmadığı anlaşılan memurun isnat ve
iftiralara karşı korunmayarak görev yerinin değiştirilmesinin hukuka
uygun olmadığına Karar vermiştir.
-Danıştay Beşinci Dairesi, görevinde herhangi bir başarısızlığı
saptanmayan memurun, sadece hakkında soruşturma yapılmış olmasından
hareketle ve soruşturmada elde edilen bilgiler değerlendirilmeksizin
görevden alınmasında hukuka uyarlık bulunmadığına Karar vermiştir.
-Danıştay İkinci Dairesi, "isnat ve
iftiralara karşı korunma" hakkının ihlal edilmesi nedeniyle uğranılan
zararın idare tarafından tazminine Karar vermiştir.
0 Yorumlar